Yazar - fatihagalar.md

Robotik Cerrahi

Robotik Cerrahi Nedir? Robotik cerrahi bir “minimal invaziv cerrahi” tipidir. Vücuda büyük kesiler yapılmak yerine küçücük deliklerden minyatür cerrahi aletler kullanılarak yapılan ameliyatları gerçekleştirmeye olanak tanır.
  • Minyatür cerrahi aletler Robotun 3 koluna takılırlar. Robot çok geniş hareket kabiliyeti ve hassas hareketi ile cerraha büyük kolaylık sağlar.
  • Robotun 4. koluna ise çok hassas ve büyütücü merceği olan kamera sistemi yüklenir.
  • Cerrah bütün ameliyatı ayrı bir konsoldan bu kameradan görür.
Cerrah Robotu Nasıl Kontrol Eder?
  • Cerrah ameliyathane içindeki ayrı bir üniteden (konsol), bütün cerrahi aletleri ve kamera sistemini çok hassas bir sistemle kontrol eder.
  • Parmaklarıyla “master kontrol” sistemine hakim olur.
  • Kamera sistemi ve cerrahi aletler bir harmoni içinde beraber hareket eder ve cerrahın konutlarına çok hassas biçimde uyarlar. Görüntü 3 boyutlu olup, büyütülmüş ve çok nettir.
  • Cerrahın her hareketi çok hassas bir kontrol mekanizmasıyla cerrahi aletlere yansıtılır.
  • Cerrah istediği anda Robotun hareketlerini kontrol eder.
  • Cerrahın ameliyatı yaptığı konsol; cerrahın yorulmasını önleyecek şekilde ergonomik yapılmıştır.
  • Cerrahın her parmak hareketi matematik işlemci sayesinde çok hassas ve ince hareketlere dönüştürülürken, titremeler en aza indirilerek adeta yok edilir. Böylelikle cerraha mikro ortamda, minimal invazif cerrahi felsefesine uygun bir hareket kabiliyeti sağlanır.
  • Görüntü 3 boyutlu olduğu için cerrah neredeyse hastanın içinde çalışıyormuş izlenimi edinir.
İleri teknoloji sayesinde, cerrah açık ameliyattakinden çok daha net görüntüye ve hareket kabiliyetine sahip olduğu için, çok daha zor işlemler daha başarı le çok rahatlıkla yapılabilir. Kanser cerrahisinde en az açık cerrahi kadar başarılıdır. Açık Cerrahiye Göre Avantajları
  • Çok daha az travmatiktir
  • Kozmetik bakımdan mükemmel sonuç verir.
  • İyileşme süresi çok daha kısadır.
  • Daha az ağrı oluşturur
  • Ameliyat süresince daha az kanamaya neden olur.
  • Seksüel açıdan çok önemli olan pelvik sinirlerin daha iyi korunmasını sağlar.
  • En az açık cerrahi kadar onkolojik başarı sağlar.
Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı

Obezite Hastalığı ve Obezite Tedavisi

Beraberinde getirdiği birçok hastalık nedeniyle şişmanlık günümüzün en önemli hastalıklarındandır. Kişinin normal kilosunun üzerinde olup olmadığını anlamak için vücut kitle indeksi kullanılır. Vücut kitle indeksi kişinin ağılığının boyunun karesine bölünmesi ile hesaplanır; buna göre:
  • VKİ 25 den az olanlar normal
  • VKİ 25-27 olanlar fazla kilolu
  • VKİ 27-30 olanlar hafif obez
  • VKİ 30-35 olanlar orta derecede obez
  • VKİ 35-40 olanlar ciddi derecede obez
  • VKİ 40-50 olanlar morbid obez
  • VKİ 50 ve üzerinde olanlar ise süper obez olarak sınıflandırılır.
Obezite İle Birlikte Sık Görülen Hastalıklar
  • Dermatolojik Hastalıklar; mantar
  • Bası ülserleri
  • Kalp Hastalıkları; Kalp yetmezliği, aritmiler
  • Hipertansiyon; ani ölüm riskinde artış
  • Karaciğer Hastalıkları; karaciğerde yağlanma ,büyüme, siroz riskinde artı
  • Safra kesesi taşı sıklığında artış
  • Akciğer Hastalıkları; nefes darlığı, ani solunum durmaları, uykuda ani solunum durmaları.
  • Hormonal Hastalıkları
  • Diyabet hastalığında artış
  • Kadınlarda düzensiz adetler ve kanamalar
  • Ortopedik hastalık sıklığında artış
  • Psikolojik problemlerde artış
  • Bazı kanser sıklıklarında artış (Kolon, meme, yemek borusu gibi)
  • Açıklanamayan ani ölümlerde artışlar
Tedavi
  • Tıbbi tedavi
  • Cerrahi Tedavi
Tıbbı tedavide öncelikle diyet ve spor önerilir.Daha sonraki aşamada ilaç tedavisi başlanır.İlaç etki mekanizmaları iştahı azaltan ve yağların emilimini azaltan ilaçlar olarak iki sınıfa ayrılır. Cerrahi tedavi ilaç tedavisi ve diyet tedavisinden yeterli yarar görmeyen hastalara planlanır. Obezitenin Cerrahi Tedavisi Cerrahi tedavi multidisipliner bir tedavi şeklidir. Tedavide genel cerrahi, endokrinoloji, psikiyatri, diyetisyen ve plastik cerrahisi uzmanlarının yeri vardır. Obezite Cerrahisine Aday Uygun Hastalar
  • Vücut kitle indeksinin 35-40 olmasının yanında şişmanlıkla ile ilişkili hastalıkların olması (diyabet, kalp hastalığı, uyku apnesi vs.)
  • Vücut kitle indeksinin 40 üzerinde olması
  • Birçok kez diyet ve ilaç kullanmaya rağmen kilo verememiş olmak
Obezitenin Cerrahisindeki Uygulanan Ameliyat Teknikleri
  1. Midenin gıda alımını kısıtlayan (restriktif) ameliyatlar
  2. Gıdaların mideden emilimini azaltan (malabsorbtif) ameliyatlar
  3. Her iki ameliyatın aynı anda uygulandığı kombine tip ameliyatlar.
1.Midenin Gıda Alımını Kısıtlayan (Restriktif) Ameliyatlar Bu tür ameliyatta hastanın yalnızca gıda alınımı kısıtlanır gıdaların emilimine herhangi bir etkisi yoktur. Kişinin mide hacmi küçüldüğü için fazla gıda alamazlar. Bu tür uygulanan cerrahiler a) Mide içine balon yerleştirilmesi : Bu yöntemle endoskopi ile mide içine sıvı veya gaz olan bir balon yerleştirilir.Bu şekilde mide hacmi küçültülerek gıda alınımı kısıtlanır. b) Ayarlanabilir mide bantları (Kelepçe takılması): Ameliyatın yapılışı yemek borusunun alt kısmındaki midenin üst bölümüne silikondan oluşan bandın takılarak 15-20 ml lik mide hacmi oluşturulur. Bu işlem laparoskopik veya açık cerrahi şeklinde yapılabilmektedir. c) Sleeve Gastrektomi: Midenin Laparoskopik veya Robotik cerrahi yöntemlerden birisi kullanılarak yapılan mideyi tüp haline getirme yöntemidir. Bu yöntemle mideden salınan ve açlık hissini düzenleyen Ghrelin hormonun da berteraf edilmesi sağlanır. Günümüzde en çok uygulanan ve bizimde tercihimiz olan yöntemdir. 2.Gıdaların Mideden Emilimini Azaltan (Malabsorbtif) Ameliyatlar a) Biliopankreatik diversiyon: Bu ameliyatta midenin 2/3 ü kadarı çıkarılmaktadır.Midenin 1/3 ü kaldığı için gıda alımı çok kısıtlanmaz. Bu ameliyatta ayrıca mide ile barsaklar arasında bypass yapılarak gıdaların emilimi azaltılmaktadır. b)İntestinal girişimler: Bu ameliyatta da ince barsakların başlangıç kısmı ile son kısmı arasında bypass işlemi yapılarak gıdaların emilimi azaltılıyor. 3.Her İki Ameliyatın Aynı Anda Uygulandığı Kombine Tip Ameliyatlar a) Roux-en-Y’li gastrik bypass uygulama: Bu ameliyatta hem mide hacmi küçültülmekte (yaklaşık 25 cc) hem de ince barsaklar ile küçültülen mide arasında bypass işlemi yapılmaktadır. Obezite çağımızın hastalığıdır. Tedavi almak isteyen hastaların multidisipliner bir yaklaşımla irdelenmesi gerekmektedir. Bütün medikal ve cerrahi tekniklerin belli oranda riskleri vardır. Fakat obezitenin çok daha riskli bir durum olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde hangi yöntem uygulanırsa uygulansın obezite ameliyatlarının laparoskopik veya robotik cerrahi ile yapılması çok daha doğru bir uygulamadır. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı

Paratiroid Bezi Hastalıkları

Paratiroid Bezi Nedir? Paratiroid bezi, tiroid bezinin komşuluğunda yer alan genellikle 4 adet olan mercimek büyüklüğünde hormon salgılayan bezdir. Paratiroid Bezi Ne İşe Yarar? Paratiroid bezi vücudumuzun kalsiyum metabolizmasında rol alan parathormon isimli hormonu salgılar. Hiperparatiroidi Nedir? Hiperparatiroidi vücuttaki parathormon düzeyinin yüksek olmasıdır. Parathormon yüksekliğinin sonucunda kandaki kalsiyum düzeyi yükselir. Hiperparatiroidi Bulguları Nedir? Hiperparatiroidiye eşlik edebilecek bulgular:
  • iştahsızlık,
  • halsizlik,
  • güçsüzlük,
  • tansiyon yüksekliği,
  • mide ülseri,
  • kabızlık,
  • baş ağrısı,
  • hafıza kaybı,
  • tırnaklarda zayıflık,
  • bulantı, kusma,
  • sık idrara çıkma,
  • kemiklerde kırılmalar,
  • kemik erimesi,
  • böbrek taşları,
  • psikiyatrik bozukluklar olarak sayılabilir.
Yukarıda sayılan semptomlara sahip iseniz detaylı bir inceleme için genel cerrahi veya endokrinoloji uzmanına başvurunuz. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Tiroid  hastalıkları, tiroid kanseri teşhis ve tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Guatr İğne Biyopsisi, Tiroid Ultrasonu ve Tiroid Fonksiyon Testleri

Guatr Hastalarına Yapılan İğne Biyopsisi Nedir? Tiroid bezinde saptanan nodülden ince bir iğne yardımıyla alınan doku örneklerine tiroid biyopsisi denir. Bu işlem kan aldırmak kadar basit bir işlemdir. Doktorunuzun eli ile  veya ultrason yardımı ile saptadığı nodülden enjektör yardımı ile aspirasyon yapılması işlemidir. Basit ve riski az olan, bir o kadar da tanıda yardımcı bir işlemdir. İşlem sonrası alınan hücreler mikroskop camı üzerine yayılır ve sitopatologlar tarafından özel boyalarla boyanarak mikroskop altında incelenir. Genellikle tanı aynı gün veya işlemi takip eden gün içinde verilir. Tiroid Ultrasonu Nedir? Tiroid bezinin boyutunun, yapısının, içinde yer alabilecek farklı yapıdaki nodüllerin incelenebildiği ve doktorunuza oldukça yardımcı olacak olan bir işlemdir. Bu işlem hasta konforu açısından çok rahat ve kolay uygulanabilen bir işlemdir. Tiroid Fonksiyon Testleri Nedir? Ne İşe Yarar? Tiroid bezinin fonksiyon durumu hakkında bize bilgi verebilen hormonların biyokimyasal olarak değerlendirilmesine Tiroid Fonksiyon Testleri denir. Bu testler ayrıca tiroid hormon tedavisi alan hastaların takibinde de kullanılır. Bu hormonların düzeyini saptamak için hastalardan birkaç mililitre kan almak gerekir. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Tiroid  hastalıkları, tiroid kanseri teşhis ve tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Tiroid Ameliyatından Sonra Tiroid Hormon Destek Tedavisi

Tiroid Ameliyatından Sonra Ömür Boyu Tiroid Hormonu Kullanacağım Doğru Mu? Tiroid cerrahisi sırasında cerrah klinik ve patolojik durum göz önünde bulundurularak tiroid bezinin bir kısmını veya tamamını alır. Cerrahi işlem sonunda yapılan kontrollerden sonra gerekli görülürse dışarıdan ağız yolu ile tiroid hormonu içeren ilaç desteği verilebilir. Bu basit ve kolay takip edilen bir tedavidir. Tiroid bezinin cerrahisi sonrası bu tür bir ilaç kullanma durumu cerrahi komplikasyon değil, tedavinin bir parçasıdır. Bezin tamamının  alındığı durumlarda hormon destek tedavisi ömür boyu olacaktır. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Tiroid  hastalıkları, tiroid kanseri teşhis ve tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Guatr Ameliyatı Hakkında Merak Ettikleriniz

Guatr Hastasıysam Ameliyat Olacak Mıyım? Hastaları tedirgin eden ameliyat kelimesi de birçok durumda guatr hastalarının duyduğu bir kelimedir. Doktorunuz bazı durumlarda tiroid bezinizin bir kısmını veya tamamını almak için size ameliyat önerebilir. Ameliyattan Sonra Boynumda İz Kalacak Mı? Yapılan tiroid ameliyatlarında boyunda ince bir kolye insizyonu oluşturulur ve ameliyattan 1 yıl sonra belli belirsiz bir hal alan ince bir çizgi şeklinde iz kalacaktır. Bu iz çoğu zaman çok dikkatli bakılmadıkça fark edilmemektedir. Eğer Cerrahınız “cerrahi kesi gizleyici” ya da minimal invaziv cerrahi yöntemlerden birini (MI-VAT, Laparoskopik Tiroidektomi, Robotik Tiroidektomi) kullanırsa çok daha iyi kozmetik neticeler elde edilir. Ameliyatta Ne Gibi Sorunlarla Karşılaşabilirim? Tiroid ameliyatlarında tiroid bezine çok yakın komşulukta seyreden sinirler mevcuttur. Ameliyat sırasında bu sinirler tek taraflı zedelenirse geçici veya kalıcı ses kısıklığı, iki taraflı zedelenirse ani solunum sıkıntısı yaratabilir. Bu tür komplikasyonlar % 1’den daha düşüktür. Tiroid bezinin komşuluğunda sağlı sollu ikişer adet olmak üzere 4 adet paratiroid isimli mercimek büyüklüğünde bez mevcuttur. Bu bezlerin hasarlanması veya tiroid beziyle birlikte alınması durumunda geçici veya kalıcı kalsiyum düşüklüğü oluşturabilir. Kalsiyum düşüklüğü kendini vücutta uyuşma şikayeti ile gösterebilir. Bu ihtimal % 0.5-2 arasındadır ve genellikle geçicidir. Kalıcı olduğu durumlarda ağızdan günlük kalsiyum almak gerekebilir. Durum geçici ise birkaç günlük kalsiyum tedavisi ile genelde düzelecektir. Tiroid ameliyatı olmadan önce cerrahınızla komplikasyon oranlarını, senelik tiroid ameliyatı sayısını sormanız uygun olur. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Tiroid  hastalıkları, tiroid kanseri teşhis ve tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Guatr, Hipotiroidi ve Hipertiroidi Nedir?

Guatr Nedir? Tiroid olarak isimlendirilen ve boyunda yer alan bezin boyutunun artmasına guatr denir. Guatr kelimesi Latincede boğaz anlamına gelen “guttur” kelimesinden gelmektedir. Tiroid bezinin boyutlarındaki artış bu bezin çok çalıştığı gibi bir tabirle bağdaştırılmamalıdır. Bu bezin boyutlarındaki artış tiroid bezinin çok çalışması, az çalışması veya normal çalışması ile birliktelik gösterebilir. Hipotiroidi Nedir? Tiroid bezinin az çalışması ile karakterize duruma verilen isimdir. Hipotiroidi Belirtileri Nelerdir? Tiroid bezinin az çalışması sonucu oluşabilecek klinik bulgular şöyle sıralanabilir:
  • Halsizlik, yorgunluk
  • Kabızlık
  • Saç tellerinde kalınlaşma
  • Üşüme hissi
  • Adet düzensizliği
Hipertiroidi Nedir? Tiroid hormon düzeyinin kanda yüksek olmasına verilen isimdir. Hipertiroidinin Belirtileri Nelerdir? Tiroid hormon düzeyinin yüksek olması sonucu oluşabilecek klinik bilgiler şöyle sıralanabilir:
  • Aşırı terleme
  • Ellerde titreme
  • Sinirlilik
  • Kalp çarpıntısı
  • Saçlarda incelme, dökülme
  • İshal
  • Kilo kaybı
  • Adet düzensizliği
Hipotiroidi ve hipertiroidide bu belirtilerin her hastada görülmeyeceğini de belirtmek gerekir. Bu Tür Bir Şüphem Varsa Ne Yapmalıyım? Bu tür şikayetleriniz söz konusuysa bir Genel Cerrah veya Endokrinolog’ a başvurmanızı öneririz. Yapılacak olan basit tetkikler ile bu tür bir durum olup olmadığı araştırılabilir. Bu tetkik sonuçlarıyla sizlere bir hastalık durumunun söz konusu olup olmadığı, tedavi gerekiyorsa, tedavinin ayrıntıları anlatılacaktır. Tanı ve tedavinizi olmaya başlamadan önce diğer bir hekim veya kurumdan İKİNCİ GÖRÜŞ almanız uygun olur. Bu ilk hekime güven duymadığınız için değil, olası diğer tedavi metodlarını da bir başka hekim gözünden değerlendirmenize olanak sağlar Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Tiroid  hastalıkları, tiroid kanseri teşhis ve tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Özofagus Tümörleri

Yemek borusu tümörleri az görülen hastalıklardan olup olanların büyük oranda kötü huyludur. Kanserler İçin Risk Faktörleri
  • Sigara ve içki en önemli risk faktörüdür.
  • Gastroözofagial reflüye bağlı barret özafagusu
  • Aşırı sıcak yiyecek tüketimi, genetik nedenler diğer risk artırıcı unsurlardır.
Belirti, Tanı ve Tedavi Hastalar sıklıkla yutma zorluğu ve kilo kaybı şikayeti ile başvururlar. Tanı endoskopi ile konur. Tedavi; hastalık sinsi seyirli olup çoğunlukla tanı konduğunda etraf dokulara yayılmıştır. Bu nedenle çoğu kez hastalara cerrahi tedavi öncesinde kemoterapi ve radyoterapi gerekmektedir. Bazı özefagus kanserlerinde Radyoterapi tedavi edici ve şifa sağlayıcı olabilmektedir. Günümüzde, bu alandaki gelişmeler hastalara büyük konfor sağlayıcı özelliktedir. Karın duvarı veya göğüs boşluğu büyük kesilerle açılmaksızın sadece birkaç küçük delikten yapılan Laparoskopik ve Robotik Özefajektomi ameliyatları, hastanede kalış süresinin kısalığı, daha az ağrı, çok daha iyi erken işe dönme ve günlük işlerini yapmaya çok daha daha erken başlama ve mükemmel kozmetik sonuç olanağı sağlamaktadır. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı
WhatsApp'dan sorun!